Please use this identifier to cite or link to this item:
https://hdl.handle.net/20.500.11851/1384
Title: | Tüketicinin Korunmasına İlişkin Modeller; TKHK'un Amacı Ve Avrupa Birliği Tüketici Yönergelerinin Kapsamı | Other Titles: | Consumer Protection Models, Aim of the Law on the Protection of the Consumer (LPC) and Scope of the European Union Consumer Directives | Authors: | Kırca, Çiğdem | Keywords: | Tüketicinin korunması modelleri TKHK’un amacı AB Tüketici Yönergelerinin kapsamı Modalities of protection of consumers the purpose of Act on the Protection of the Consumer the scope of European Union directives. |
Publisher: | Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay Başkanlığı | Source: | Kırca, Ç. (2017). Tüketicicinin Korunmasına İlişkin Modeller TKHK nun Amacı Avrupa Birliği Tüketici Yönergelerinin Kapsamı. Yargıtay Dergisi, 43(2), 285–336. | Abstract: | Sözleşme özgülüğü ilkesi, tüm özel hukuk sisteminin temelini oluşturan vazgeçilmez bir ilkedir. Tüketicinin korunmasının sebeplerini açıklayan çeşitli model ve teoriler bulunmaktadır. Bunlardan tüketicinin tabiatı gereği zayıf olduğu için korunduğuna ilişkin sosyal model, toplumda her gerçek kişinin tüketici olduğu, dolayısıyla herkesin zayıf olduğu bir toplum düzeninden hareket edilemeyeceği gerekçesiyle reddedilmektedir. Tüketicinin korunmasının sebebi, belli sözleşme kurma durumlarında piyasa aksaklığı sebebiyle yeterince bilgi sahibi olmadığı için sözleşme özgürlüğünü kullanamamasıdır. Tüketici hukukunun sözleşmeye müdahale etmesi, sözleşme özgürlüğünün fiilen kullanılamadığı önceden yapılan ampirik araştırmalarla tespit edilen durumlarda kabul edilmektedir. Sözleşme özgürlüğüne müdahale sadece maddi sözleşme özgürlüğünü gerçekleştirmek için yapılırsa ancak o zaman Anayasaya uygun olur. Duruma göre koruma modeli veya bilgilendirme modeli olarak nitelendirilen bu teori hâkimteoridir. Sözleşmenin kurulması sırasında gerekli iş yeterliği veya bilgiye sahip olan kişilerinin korunmasını reddeden duruma göre koruma modeli, birleştirici model ile tamamlanmaktadır. Birleştirici model, sözleşmeye müdahalenin gerçekleşmesi için müdahaleyi haklı kılan durumların belirlenmesi ile birlikte, her olayda müşterinin iş yeterliliğinin veya bilgisinin araştırılmaması için tüketici ve onun karşısında satıcı/sağlayıcı tanımlarının yapılmasını ve böylece belli adresler oluşturulmasını kabul etmektedir. 4077 sayılı 23.2.1995 tarihli TKHK, tüketicinin korunması yanında, Türkiye'nin Avrupa Birliğine girmesi için mevzuatını uyumlaştırmak amacıyla kabul edilmiştir. 28.4.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı TKHK, Avrupa Birliği mevzuatına tam uyumun sağlanması amacıyla yeniden kaleme alınmış ve yeni bir kanun olarak kabul edilmiştir. Avrupa Birliği ortak pazarda malların ve hizmetlerin serbestçe dolaşmasını sağlamak temel amacıyla kurulmuş bir Birliktir. Bu amacı gerçekleştirmek ve serbest rekabeti sağlamak için yaptığı bir dizi düzenlemelerin yanında tüketicilerin korunmasını da amaçlamaktadır. Tüketicilerin korunması konusunda Avrupa Birliğinin çıkardığı yönergelerin bir kısmı üye ülkelerin mevzuatlarında tam uyumu gerçekleştirme amacını taşımakta, bir kısmı ise minimum uyum ile yetinmektedir. Minimum uyum, Yönergenin belirlediği seviyenin üzerinde tüketici lehine düzenleme yapılabilmesini ifade etmektedir. Ancak bu durum, Birliğin ortak pazara ilişkin temel ilkelerini ihlal edecek ölçüde olamaz. Avrupa Birliği yönergelerinde tüketici, işletmeci veya satıcı-sağlayıcı tanımları ayrı ayrı yapılmakta, yönergelerin kapsamına hangi sözleşmelerin hangi konularda girdiği açıkça ifade edilmekte, hangilerinin girmediği belirtilmektedir. Bu sistemde tüm tüketici işlemelerinde tüketicinin korunması gerektiğine ilişkin bir ilke bulunmamaktadır The principle of freedom of contract is the keystone of theprivate law which cannot be waived. There are various modalities andtheories that explains the reasons of protection of consumers. One ofsuch theories which is called "the social model" indicates that theconsumer has to be protected due to its weak nature. This model is not accepted by the prevailing scholars. The opinion that the consumer is the weak part of the contract just because of its nature is not acceptable because this leads to the result that everyone in society is weak since every real person in the society is a consumer. The reason of protection of consumers is based on the idea that the consumers are not able to avail themselves of freedom of contract because of having insufficient information regarding some specific contracts due to the market distortions. This result relies on empirical data derive from research of social fact-events. In such cases that the consumers are not actually able to avail themselves of freedom of contract, intervention of consumer law to the contract is accepted. The intervention to freedom of contract complies with the Constitution as long as it realizes the concrete substantial freedom of contract. The model described as "protection according to circumstances" or "information model" is the prevailing view for today. This model rejects the protection of person who has the sufficient information or competence during the formation of a contract. This model is complemented with "connective model" which provides constitution of specific addresses for defining the concepts of "consumer" and the other part of the contract "seller/supplier" with intent to determine the situations that justify the intervention to the contract and by this way it will not be required to investigate the information and competency of customers each time. Act on the Protection of the Consumer no. 4077 was enacted in 1995 with the intent of harmonization to the European Union legislation. Subsequently some alterations were made and finally new Act on the Protection of the Consumer no. 6502 was enacted in 2014 with the intent of protection of consumers via overcoming the market distortions and in addition to this, it carries the purpose of complete harmonization to the European Union legislation. European Union has been established with the intention of realization of the free movement of goods and services in the common market. In addition to regulations regarding the realization of such intent and providing free competition, it also intends to protect the consumers. In respect of protection of consumers, some of the directives enacted by European Union has the aim of complete harmonization in member states' legislation and some of the directives are contented with minimum harmonization. Minimum harmonization means that a member state can make regulations for the benefit of customers more than the determined level in a directive of the European Union. However, this right cannot be used against the basic principles of the Union related to common market. In every directive of the European Union, the definitions of "consumer", "seller/supplier" or "trader" are regulated separately and independently. Besides, it is regulated that which contracts are included in the scope of the directive and which are not. In this system, there is not any principle that protects the consumer in every consumer transaction. |
URI: | https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/257614 http://www.yargitaydergisi.gov.tr/sayfa/e-bulten/documents/ebultennisan2017.pdf https://hdl.handle.net/20.500.11851/1384 |
ISSN: | 1300-0209 |
Appears in Collections: | Hukuk Fakültesi / Faculty of Law TR Dizin İndeksli Yayınlar / TR Dizin Indexed Publications Collection |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
YARGITAY DERGİSİ.pdf Restricted Access | 1.67 MB | Adobe PDF | View/Open Request a copy |
CORE Recommender
Page view(s)
366
checked on Nov 11, 2024
Download(s)
4
checked on Nov 11, 2024
Google ScholarTM
Check
Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.