7343 Sayılı Kanunla, İcra ve İflas Kanununun İhalenin Feshine İlişkin Hükümleri Hakkında Yapılan Değişikliklerin Değerlendirilmesi

Abstract

7343 Sayılı Kanun ile İcra ve İflas Kanunun “ihalenin feshi”ne ilişkin hükümlerinde önemli değişiklikler yapılmıştır. Buna göre, artık sadece tapu sicilinde kayıtlı olan ilgililer değil, mahcuzun diğer resmi sicillerde kayıtlı olan ilgililerinin de ihalenin feshini talep edebileceği hüküm altına alınmıştır. Böylece ihalenin feshini talep edebilecek olanların kapsamı, isabetli olarak genişletilmiştir. Ayrıca, Kanunda sayılan belirli kimseler dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebi, ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi tutulmuştur. Bu harcın yarısının, talepte bulunulurken peşin olarak yatırılması zorunlu hale getirilmiştir. Kötüniyetli olarak yapılan ihalenin feshi taleplerinin önüne geçilmesini amaçlayan bu düzenleme özünde isabetli olmakla birlikte, ihale bedeli üzerinden hesaplanan nispi bir harç olması, bu kimselerin ayrıca teminat göstermek zorunda ve talebin esastan reddedilmesi halinde para cezasına da mahkûm edilebilecek olması dikkate alındığında, aşırı sayılabilecek ve hak arama özgürlüğünü zedeleyebilecek bir düzenleme olmuştur. Diğer taraftan, Kanunda sayılan kimseler dışında kalan bazı kişilerin, ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat göstermeleri zorunlu hale getirilmiştir. Söz konusu değişiklik, kötü niyetli olarak ihalenin feshi talebinde bulunulmasını engellemeye yönelik olması bakımından isabetlidir. Ancak, teminatın gösterilmemesi halinde, mahkemece nasıl bir karar verileceğinin açıkça düzenlenmemiş olması, bazı tereddütlerin ortaya çıkmasına sebep olabilecektir. İhalenin feshi talebinin reddedilmesi halinde, talepte bulunanın para cezasına mahkûm edilmesi bakımından çeşitli ihtimallere göre önemli değişiklikler yapılmıştır. Buna göre bazı kimseler talep esastan reddedilmese, bazı kimseler ise talepten feragat edilse bile para cezasına mahkûm edilecektir. Özellikle feragat bakımından bir ayrım yapılması, kanaatimizce uygun olmamıştır. Mahkeme, talepte bulunanı, feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm edecektir. Bu değişiklik, mahkemenin takdir hakkını hangi esaslara göre kullanacağına dair bir hüküm içermemesi nedeniyle eleştiriye açıktır.